AJAN KÖKENLERİ: Phoenix

Ateşi havalı göstermek.

Belli bir rolü yok, kör edici bombası yok, ileri atılabiliyor ve bir süreliğine dokunulmaz olmasını sağlayan kendi kendini hayata döndürme yeteneğine sahip. 2017'de Phoenix (ve tabii VALORANT) bambaşkaydı. Peki Birleşik Krallık kökenli, herkesçe sevilen bu gözü pek ajan nasıl oldu da ilk skorun peşinde koşan tarz sahibi bir ajana dönüştü? Tabii ki büyük emekler sonucunda!

İşte VALORANT'ın ilk Düellocusu Phoenix'in hikâyesi.

İlk Kıvılcım

Phoenix denildiğinde çoğu kişinin aklına Düellocu veya Öncü rollerinde süper agresif bir oyun sergileyen ve tek amacı tarzını ve biraz da egosunu konuşturarak bölgeleri temizlemek olan bir ajan geliyor. Ancak Phoenix kariyerine bu şekilde başlamadı.

"Phoenix çok eski bir ajan. 2017 veya 2018'e, yani rol konseptlerinden önceki bir döneme ait," diyor Teknik Oyun Tasarımcısı Bobby "excal" Prochnow. "O zamanlardaki çalışmalarımız epey keşif amaçlıydı. Bir fikirden yola çıkıyor ve nereye varacağımızı gözlemliyorduk."

Phoenix daima rakibin sayı üstünlüğüne karşı gelmek için yeteneklerine başvurması gereken bir ajan olarak düşünüldü ancak onunla ilgili ortaya atılan ilk fikir hayata geçirilirken büyük değişikliklere uğradı.

"Takımın ayakta kalan son üyesi olduğunuzu ve köşeye sıkıştığınızı düşünün. İşte Phoenix ilk başta bu gibi zor durumlarla baş etmesi için tasarlandı. Bugünlerde VALORANT anı olarak nitelendirdiğimiz önemli anların özünü yakalamaya çalışıyorduk. Aklımızdaki yetenekse Phoenix'in ultisiydi," diye paylaşıyor excal. "Oyuncuya bir çeşit ikinci şans tanıyacak bir ulti hayal ediyorduk."

"Oyuncu ultiyi kullandığında Phoenix 1 canla hayata dönecek ancak ultisini başlattığı yere dönmeyecekti. Yani 1 canınızın kaldığı ve tüm mermilerden sıyrılarak rakiplerinizi tek atışlarla indirdiğiniz 1'e 5'lik bir senaryo hayal edebilirsiniz. Takımın ayakta kalan son üyesi hayalinden yola çıkarak bin bir güçlükle bir yetenek seti hazırladım," diye devam ediyor excal.

Phoenix ultisinin bu versiyonunda hayata dönerken dokunulmaz oluyor, üstelik hareket etmeye de devam edebiliyordu. Özetle rakibini bastırıp ölüyor, ultisini etkinleştirerek 3 saniye içinde hayata dönüyor ve hareket etmeye devam edip bir siperin arkasına geçebiliyordu. Doğal olarak ultinin bu versiyonu Phoenix oyuncularının kazandıkları alanların çoğunu koruyarak köşelerdeki rakiplerden kaçmaya çalıştıkları tuhaf ve mesafeli çatışmalara yol açmaya başladı.

Teoride Phoenix'in takımın son umudu olması temasına epey uyuyor. Bir Anka gibi küllerinden doğuyor ve son bir çabayla takımına turu kazanmak için ikinci bir şans tanıyor. Ancak Karakter Ekibi'nin Phoenix'in oynanış tarzına alışması ve onun takım fedailiği rolünden çatışma başlatıcısı rolüne geçmesini sağlayacak değişiklikler yapması çok sürmedi.

09262022_AgentInsightsPhoenixArticle_Phoenix_Ult_Concept_FINAL.jpg

Phoenix'in ultisi Yakardöner'in nihai konsepti.

Phoenix'in ultisi ilk oynanış testinin ardından önceden kullanılacak şekilde yeniden tasarlandı. Böylece görevi ultisini kullanıp büyük ihtimalle öleceği bir bölgeye girerek ilk skorları alıp ölmek ve başlangıç noktasında hayata dönmek oldu.

"Phoenix'in önden giderek çatışmayı başlatmak isteyen agresif bir ajan olacağı daha ilk testlerden belliydi. Ben de dedim ki 'Var ya, bu aslında hiç fena değil!' Böylece bu fikri benimsedik ve yetenek seti bunun etrafında şekillendi," diyor excal.

Ancak bu çatışma başlatıcı, yarı Düellocu Phoenix'in yetenekleri hâlâ günümüzdekilerden epey farklıydı.

Rüzgâr Gibi Koşmaktan Güneş Gibi Parlamaya

VALORANT'ın o dönemdeki geliştirme sürecinde roller henüz netleşmemişti. Henüz ortada Düellocu diye bir kavram yoktu ancak ekip Phoenix'in kendi başının çaresine bakabilen bir skor kralı olmasını istiyordu.

"Düellocu fikrinin aklımızın ucundan bile geçmediği o dönemlerde Phoenix'in kendi kendine yetebilen bir ajan olmasının önemli olduğunu düşünüyordum. Sonra bir anda aklımıza Phoenix'in ateşi hem hasar vermek hem de iyileşmek için kullanabileceği geldi," diye açıklıyor excal. "Bu esnekliğin sunduğu imkânlar hoşumuza gitti. Ateşten bir duvar oluşturabilir, görüşü engelleyebilir ve bir yandan da ateşin içinden geçerek kendisini iyileştirebilirdi. Benzer şekilde yakındaki bir köşeye el bombası atıp alevlerin içine dalabilirdi. Böylece duvar ve el bombası yeteneklerini hemen aradan çıkardık. Ancak diğer yeteneği ne yapacağımızdan emin değildik."

09262022_AgentInsightsPhoenixArticle_Phoenix_Blaze_FINAL.jpg

09262022_AgentInsightsPhoenixArticle_Phoenix_Hot_Hands_Concept_FINAL.jpg

İlk oynanış testlerinde Ateşten Duvar (üstteki) ile Yakar Top (alttaki) yeteneklerinin haritada kullanımı.

Ne düşündüğünüzü biliyoruz. Tahmin edebileceğiniz üzere Phoenix Falso yeteneğini bu sırada edindi. Sonuçta bir taktiksel nişancılık oyununda kör edici bomba olmadan bölgeler nasıl ele geçirilebilir ki? Ekip bir çeşit kör edici bombaya ihtiyaç olduğunun farkındaydı ancak o dönemde VALORANT'ta kör edici bombaların nasıl işleyeceğine henüz tam olarak karar vermemiştik. Oyuncular bir kör edici bomba alıp kuşanacak mıydı? Yoksa bu bazı ajanlara özgü bir yetenek mi olacaktı?

İkinci sorunun cevabı evet oldu... ancak ilerleyen zamanlarda. Ekip Phoenix'e bir kör edici bomba vermeden önce başka bir fikri test etti.

Düellocu olmayı hayal eden her ajanın yetenek setinde bölge temizleme ve kendi kendini iyileştirebilmenin yanı sıra hareket kabiliyeti de olmalı. Jett, Reyna, Yoru, Neon ve Raze çatışmaya çabucak girmelerini veya çıkmalarını sağlayan yeteneklere sahip. Ekip Phoenix için de başta böyle bir yetenek planlıyordu.

"Phoenix aslında basılı tutmaya dayanan bir ileri atılma yeteneğine sahipti," diye açıklıyor excal. "Oyuncu yeteneği ne kadar basılı tutarsa Phoenix o kadar ileri gidiyordu. Tabii Phoenix bu süreçte hasar alabiliyordu ve ileri atılması da düz bir hat üzerinde gerçekleşiyordu. Bu nedenle yeteneği kullanırken temkinli davranılması gerekiyordu."

Geliştirici Ekibi'nin anlattığına göre Oyun Tasarımcısı Nicholas "NickWu" Smith gibi bazı ekip üyelerinin Phoenix'in ileri atılma yeteneğiyle uçarak ortaya gelmesi ve skorları ardı ardına alması işten bile değildi. Bu her ne kadar epey eğlenceli bir oynanış tarzı olsa da ekip Phoenix'i bu şekilde hayal etmemişti.

Şimdi bir duralım. Haven'da olduğunuzu hayal edin. Saldıran tarafta 12'ye 11 öndesiniz ve 3'e 1'lik bir durum söz konusu. Sohbetin "gg ez" mesajlarıyla dolması an meselesiyken takımınız bir anda C garajın içinden geçiyor ve BAM BAM! Büyük hasar var. İki takım arkadaşınız ikili kapıların arkasından ateşlenen bir OP tarafından indirildi. Üstelik Spike da kapıların tam arasındaki odanın içine doğru düştü. TAM BİR ÇIKMAZ. Tek ihtiyacınız bir...

Phoenix'in tamamen bölge ele geçirmeye odaklı bir yetenek setine değil, takımının ihtiyaç duyduğu hareket kabiliyetini sağlayacak bir yeteneğe ihtiyacı vardı. Böylece ekibin aklına Phoenix'in çatışmalara biraz daha güvenli bir biçimde girmesini sağlayacak parlak bir fikir geldi.

GÖZLERE DİKKAT!

"Overwatch gibi birçok oyunda hedeflenip kullanılan yetenekler var. Counter Strike ise el bombası fiziğinden yararlanıyor. Ancak biz bunların ötesine gitmek istedik. Brimstone'un harita dumanları, Omen'ın gölge diyarı ve Jett'in falsolu dumanları işte bu şekilde oluştu," diyor excal.

"Phoenix'in kör edici bombası ilk başta ileriye doğru gidiyordu. Ancak oyuncular bombayı duvarın öteki tarafına ve görüş alanlarının dışında kalan yerlere atmakta zorlandı. VALORANT'ta etrafında savaşmak zorunda kalınan çok fazla köşe ve duvar olduğu için falsolu atışlara yönelik bir istek oldukça normaldi. İşte bu tip yetenekler oynanışa yönelik bu ihtiyaçtan ileri geldi," diye Phoenix'in Falso'sunu açıklıyor excal.

09262022_AgentInsightsPhoenixArticle_FirstLook_FlameConcept_FINAL.jpg

Phoenix'i Falso ve Ateşten Duvar yeteneklerini kullanırken gösteren bir görsel senaryo taslağı.

Böylece yetenek setimiz tamamlandı. Bir kör edici bomba, bir el bombası, bir duvar ve bir de kendi kendini hayata döndürme. Bu yeteneklerle Phoenix'in günümüzdeki oynanış tarzını oluşturmuş olduk. Gözünü Radyant'a diken bu yeni Phoenix'in ateş bükme yeteneklerini kullanırken nasıl görüneceğini belirlemekse Sanat ve Tasarım Ekibi'nin işiydi.

(İlginç bilgi: Ekibe en çok sorulan sorulardan biri Phoenix'in Yakar Top yeteneğinin Summit1G'nin meşhur 1'e 1 tek tabanca zaferini suya düşüren molotof kazası üzerine tasarlanıp tasarlanmadığı. Excal ve ekip bu fikri çok sevse de sorunun cevabı ne yazık ki hayır. Üzgünüz, Summit.)

09262022_AgentInsightsPhoenixArticle_Phoenix_Molotov_VFX_01_anim.gif

Phoenix'in Yakar Top yeteneğinin ilk versiyonlarından biri. Bu yeteneğin hazırlanış aşamasında hiçbir Summit1G zarar görmemiştir.

Ateş Değil, Güneş

Ateşi tema olarak kullanmak biraz zor bir iş. Televizyonda, filmlerde ve oyunlarda gördüğünüz ateşe yön veren karakterleri düşünün. Çoğunun kötülüğe az da olsa eğilim gösterdiğini ve "taktik maktik yok, YAK YAK YAK," şeklinde düşündüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu nedenle ekip Phoenix'i tasarlarken onun böyle olumsuz bir imaja sahip olmasını istemedi.

"Phoenix kundakçı değil. Tüm bölgeyi alevleriyle küle dönüştürmeyecek. Ateş kullanan bir Viper da değil," diye açıklıyor excal. "Diğer oyunlarda ateş denildi mi akla her şeyi yakmak geliyor. Ancak biz ateşi biraz daha farklı kullanıyoruz. Güneş patlamaları ve tutulmaları kör edici bir etkiye sahip olduğu için Phoenix'i Güneş'le bağdaştırmak istedik. Phoenix'in ateşinin önüne çıkan her şeyi küle dönüştüren bir ateş hissi değil, daha kontrollü bir ateş hissi vermesini amaçladık."

Yani ateşinin Güneş kadar sıcak olmasını sağlıyoruz ancak ortalığı yakıp yıkmasına izin vermiyoruz. Tahmin edebileceğiniz üzere bu kadar ince bir farkı aktarmak Sanat Ekibi için hiç de kolay olmadı.

"Güneş teması sanatsal açıdan birtakım zorlukları beraberinde getirdi. Ateş anlaması ve yansıtması kolay bir kavram," diyor Kıdemli 3D Karakter Çizimi Yöneticisi Minoh "SS_Minnow_2017" Kim. "Ancak Güneş, 'Ateş mi? Işık mı? Manyetik alan mı? Görsel açıdan tam olarak nasıl görünüyor?' gibi soruları akla getiriyor. Yine de Güneş, zorlukları olsa da Phoenix'i genel itibarıyla basit bir temaya sığdırmamıza yardımcı oldu."

09262022_AgentInsightsPhoenixArticle_Phoenix_Flash_VFX_01.gif

Falso'nun ilk görsellerinde bol miktarda Güneş patlaması enerjisi kolaylıkla görülebilir.

Ateş yalnızca Phoenix'in yetenek setine uymakla ve ultisinin ilham kaynağı olmakla kalmamalı. Aynı zamanda oynanış tarzına ve kişiliğine de uymalı.

Kıdemli Karakter Yapımcısı John "RiotMEMEMEMEME" Goscicki bu düşüncelerin Phoenix'in tasarımını nasıl etkilediğini açıklıyor: "Ateş ve güçle ilgili belirtilmesi gereken bir başka nokta da Phoenix'le oynarken çoğu zaman fazla özgüvenli, asabi ve kendinden emin hareketler yapılıyor olması. Aptalca denilebilecek hareketlerden bahsediyorum. Bu nedenle bu fazla parlayıp hızlı sönen ateş teması kişiliğine de epey uydu."

Son Dokunuşlar

Temasından söz açılmışken Phoenix'in kişiliğinin, kıyafetlerinin ve milliyetinin ekip VALORANT'ın çıkış kadrosunda son dokunuşları yaparken bayağı sıcak başlıklar olduğunu belirtmeden edemeyeceğiz.

"İlk aşamalarda Phoenix'in ateşe dayanıklı bir kıyafet giymesi düşünülüyordu. Yani Phoenix'in gücünü kontrol altında tutmasını sağlayan kapalı bir kıyafet. Böyle olunca Phoenix gelecekten gelen bir astronota benzedi. Sonrasında Baş Tasarımcı Larry "TheBravoRay" Ray ekibe katıldı ve beraberinde hippileri andıran bir tasarım getirdi. Tasarımı dövüş oyunlarındaki havalı karakterleri andırıyordu," diyor Minoh. "Ekipte teknolojik kıyafetlerle oldukça ilgili birkaç kişi vardı. Taktiksel durduğu için bu fikri epey destekliyorlardı. Bize bu moda akımını takip eden internet siteleri gönderiyorlardı. Tabii taktiksel olmak da oyunumuzla uyuşuyordu. Ancak TheBravoRay'in tasarımı çok daha havalı duruyordu."

"Derken Nisan veya Mayıs 2019'da karakter tasarımlarına yönelik neredeyse tüm fikirlerimizi rafa kaldırdık," diye ekliyor Minoh. "Sanatsal yönelimimiz baştan aşağı değişti. Ajanlara dair ilk konseptlerimizin birçoğundan vazgeçtik ve çeşitlilik yaklaşımına sahip yeni bir yönelimi benimsedik."

Phoenix'in bedeni (ve ilk konsept tasarımı) ona adını veren Anka gibi yok oldu ve yeniden doğdu. Konsept Tasarımcısı Josh "LOKKEN" Smith, TheBravoRay'in ortaya attığı fikirden yola çıktı ve Phoenix'i geleceğin çatışma başlatıcısına dönüştürdü. Bu değişimin büyük bir kısmı 2019'daki sıfırdan başlama sürecinde gerçekleşti.

09262022_AgentInsightsPhoenixArticle_Phoenix_Portrait_In-Line_FINAL.jpg

LOKKEN tarafından çizilen bir Phoenix portresi.

"Mayıs 2019'dan önceki ajan kadromuz temsil edilme oranları bakımından istediğimiz düzeyde değildi. Bu yüzden hepsini baştan ele almak zorunda kaldık," diyor excal. "Bu karar Phoenix'le ilgili olmaktan çok 'Nasıl bir pozisyonda olmak istiyoruz? Nasıl olursa gerçekten mantıklı olur? Ajan kadromuzu nasıl gurur duyabileceğimiz bir düzeye çıkartabiliriz?' sorularıyla ilgiliydi. Phoenix kişiliği ve yetenekleriyle bu değişikliklerin bir kısmı için doğal bir tercih oldu ve seslendirme sanatçısı da karaktere epey uydu."

09262022_AgentInsightsPhoenixArticle_PhoenixCharConcept_FINAL.jpg

Phoenix'in VALORANT'ın çıkışına yetişen yeni sanat yönelimi. Güneş temasına ve diğer tüm değişikliklere sahip.

Çeşitlilik ve VALORANT'ın "tüm dünyaya hitap etme" yaklaşımı oyunun oluşturulmasında önemli bir rol oynadı. Özünde VALORANT herkesi kucaklayan bir oyun. Ekip kim ve nerede oldukları fark etmeksizin tüm oyuncuların kolayca erişilebilecek çok düşük özellikli bilgisayarlarda bile oyunu oynayabilmesini ve ajanlarda kendilerinden bir parça bulabilmesini istedi.

Bu nedenle oyunun geçeceği yer olarak Dünya'nın kendisinden daha iyi bir tercih olamazdı. Tabii VALORANT dünyasıyla gerçek dünya birbirinden farklı ama her ajan ona ilham kaynağı olan gerçek bir anavatana sahip. Özgünlüğü korumak adına Phoenix gibi çıkış kadrosunda yer alan birçok ajanın ilham kaynağı onların seslendirme sanatçıları oldu.

"Seslendirme Direktörü David Lyerly ile kişilik, yaş vb. kriterlere uyan birini bulmak için seslendirme sanatçılarına örnek metinler gönderdik," diyor RiotMEMEMEMEME. "Seslendirme sanatçıları Phoenix için ses kayıtlarını gönderdiğinde Afolabi Alli'yi duyduk ve dedik ki 'İşte aradığımız kişi.' Ardından nereli olduğunu öğrendik ve eski Hikâye Yazarı Zach Betka Phoenix'in arka planını o bölgeye göre şekillendirmemize yardım etti. Böylece önceden belirlediğimiz bir bölge için seslendirme sanatçısı aramak zorunda kalmadık. İnce ayrıntıları seslendirme sanatçısını belirleyene kadar netleştirmemeye çalışıyoruz."

Yapbozun son parçaları da yerine oturunca Peckhamlı yıldız dünyanın dört bir yanındaki oyuncularla buluşmaya hazır oldu. Phoenix, VALORANT'ın kapalı betasında oyuncuların en sevdiği ajanlardan biriydi ve ilk hikâye videosu DÜELLOCULAR ile oyunun çıkışının vazgeçilmez parçalarından biri oldu.

Peki Phoenix iki yılın sonunda ne durumda?

Köşelerin Ötesini Görmek

Taktiksel nişancı oyunlarıyla rekabetçi oyunlar genellikle sürekli bir değişim içindedir. Bu oyunlarda hiç durmadan değişen bir oyun metası vardır ve hem normal hem de profesyonel oyuncular oyun tarzlarını daima geliştirir. Bu nedenle bazı ajan ve yeteneklerin zaman zaman daha az tercih edilmesi oldukça doğal. Herkesin çok sevdiği ateşli çocuk da bu grubun içinde yer alıyor.

VALORANT'ın ilk günlerini hatırlayanların iyi bileceği üzere Phoenix'in kör edici bombası tam bir baş belasıydı. 700 milisaniyelik bir patlama süresi başka yöne bakmayı neredeyse imkânsız kılıyordu. Derken oyuncular oyunu öğrenmeye başladı. Falso'nun çıkardığı sesler ve zamanlaması günden güne daha çok öngörülebilir ve daha kolay baş edilebilir oldu. Oyuncular artık kolaylıkla başka bir yöne bakabiliyordu. Üstelik bu bomba diğer kör edici bombaların sahip olduğu esnekliğe de sahip değildi, özellikle de daha yeni ve büyük haritalarda. Durum böyle olunca Phoenix'in Falso'sunun pabucu dama atıldı ve onun boş bıraktığı yeri KAY/O, Skye ve Yoru'nun daha etkili kör edici bombaları doldurdu. Üstelik bu durum üst düzey rekabette çok daha belirgindi.

Oyun Tasarımcısı Dan "penguin" Hardison, Phoenix'in kullanılabilirliğini temasının dışına çıkmadan nasıl sürdürdüklerini açıklıyor.

"Bu ajanın yaptığı her şey gürültülü. Çabucak ve agresif bir biçimde rakibinin yanında bitmesi gerekiyor. Kör edici bombalarından birini rakibini saklandığı yerden çıkarmaya harcıyorsa bu bombanın etkili olması gerekir. Diğer kör edici bombaların yerine kullanılmaya değmesi gerekir. Phoenix'in yakınındaki hedefleri cezalandıran ve oyuncuya fayda sağlayan bir araca ihtiyacı vardı. Yani kör edici bombasını düzenlememiz gerektiğini biliyorduk. Bu yüzden patlama süresini azalttık ve kör etme etkisinin süresini arttırdık."

Peki bu değişiklik Phoenix'i kullanılabilirlik bakımından ajan kadrosunun geri kalanına kıyasla nasıl bir pozisyona getirdi?

"Dereceli sıradan elde ettiğimiz verilere göre Phoenix güçlendirmenin ardından epey güçlü," diye paylaşıyor penguin. "Kör edici bombasını kullanabileceği zaman aralığı Skye gibi ajanlara oranla hâlâ biraz kısa olsa da bu iyi bir şey. Bir Düellocu olmasına rağmen kör edici bombasından kaçmak oldukça zor, hatta fazla zor olduğu bile söylenebilir."

Yani Phoenix'in sözleriyle "Güldük, eğlendik. Ölme vakti."