VALORANT Veri Sızıntısı: 9-3 Laneti
VALORANT'a biraz aşinaysanız "9-3 lanetini" karşılaşmalarınızın birinde muhtemelen duymuşsunuzdur. Hatta belki bir Champions karşılaşmasında bile görmüş olabilirsiniz. Bizim söylediklerimiz bir yana, Shroud şu videoda geçen senenin VCT karşılaşmalarını izlerken 9-3 lanetini anlatıyor.
Nedir peki bu? Niye herkes bunun hakkında konuşuyor? Böyle bir şey hakikaten var mı? Hadi öğrenelim.
VALORANT Veri Sızıntısı'na hoş geldiniz.
"9-3 Laneti" nedir?
VALORANT yayınlandıktan kısa bir süre sonra 9-3 laneti ortaya çıktı. Lanete inananlar devre arasına 9-3 önde girince hemen panikliyorlar. Lanete göre 3 tur kazanan takımın birdenbire oyunu çevirip galip gelme ya da skoru 12-12'ye getirerek uzatmalara götürme şansı çok yüksek.
Peki veriler bu konuda ne diyor?
Sayıların Gücü Adına
Bu yazı yazılabilsin diye VALORANT İstatistik Ekibi 25 milyondan fazla rekabete dayalı karşılaşmadan veri topladı. Epey okkalı bir örnek kümesi.
Basit bir grafikle başlayalım: Gerçekteki Oyun Çevirme Oranı. Yani ilk yarıda geride olan takımın oyunu çevirdiği karşılaşmaların oranı. Bu yazıda oyun çevirmekten kastımız ilk yarıda geride olan takımın 13 tura ulaşıp kazanması veya karşılaşmayı kazanıp kaybetmesi fark etmeksizin uzatmaya götürmesi.
Takımların kazanmaları gereken turların sayısına bağlı olarak ortalama oyun çevirme oranına baktığımız zaman karşımıza belirgin bir eğilim çıkıyor.
Örneğin 5-7 geride olan bir takım karşılaşmaların %40,28'ini ya kazanıyor ya da uzatmalara götürüyor. 0-12 geride olan bir takım ise karşılaşmaların %0,05'ini kazanıyor ya da uzatmalara götürüyor. Yani her 2000 maçta 1. Aman aman.
Tabloda görüldüğü üzere 25 milyondan fazla karşılaşmada 3-9 geride olan bir takım karşılaşmaların yalnızca %11,18'ini kazanmış ya da uzatmalara götürmüş. Ama bu buzdağının sadece görünen kısmı.
Daha Derine
%11,18'lik bir oran 9-3 skoruna lanetli dedirtecek kadar büyük değil.
O yüzden İstatistik Ekibi matematiğin sihrini konuşturarak herhangi bir skorla geride olan takımın kazanmak için kâğıt üzerinde nasıl performans göstermesi gerektiğine dair öngörüler oluşturdu. Bu öngörüler sayesinde istatistiksel verilerin aleyhlerine çalıştığı durumlarda takımların ne kadar iyi veya kötü performans sergilediklerini görebildik.
İkinci grafikteki öngörülen oran için ekibimiz harita, saldıran/savunan taraf farkı ve devre arasına kaç tur kazanılarak girildiği gibi faktörleri göz önünde bulundurdu. Sonrasında da 25 milyondan fazla rekabetçi karşılaşmadaki gerçek kazanma oranlarına baktılar.
Örneğin hesaplamalara göre Ascent'te 4-8 geriden gelen bir takımın %Z kazanma şansı var. Ama istatistiklere baktığımızda oyuncuların aslında %Z+4,75 oranında galip geldiklerini görüyoruz. Yani takımların istatistiklerin iddia ettiğine kıyasla neredeyse %5 daha sık kazandığını söyleyebiliriz. İşte bu noktada durum ilginçleşiyor.
Yukarıdaki iki grafiğe baktığınızda ikisinin de genel oyun çevirme oranının benzer bir düşüş eğiliminde olmasını beklersiniz. Mantıken ne kadar tur gerideysen kazanma şansın da o kadar düşük olmalı. Ama 8-4 ve 9-3 skorlarının gerçekteki oranlarında istisnai bir yükseliş görüyoruz ve bu iki skor arasındaki fark da şaşırtıcı derecede küçük.
Belirttiğimiz gibi 4-8 geride olan bir takım öngörülenden %4,75 daha sık oyun kazanıyor. 3-9 geride olan takımlarda ise bu oran %4,41. Bu oranlar 7-5 ya da 10-2 gibi skorlarda gördüğümüz oranların neredeyse iki katına tekabül ediyor.
Peki neden böyle?
Herkesin Hayatı Para Olmuş
Bu sıralar herkes ekonomi hakkında konuşuyor. Bu durum VALORANT için de geçerli. İstatistik Ekibi 9-3 laneti algısında ekonominin büyük bir etkisi olduğunu tahmin ediyordu çünkü ikinci yarıya geçildikten sonra krediler sıfırlanıyor.
Daha önce bahsettiğimiz öngörülen istatistikler iki takımın da ekonomisini hesaba katamadığı için ekibimiz gerçekteki verileri daha yakından inceleyerek ekonomik avantaj veya dezavantajın oyunun sonucunu ne kadar değiştirdiğine baktı. Özellikle de skorun 9-3 olduğu durumlarda.
Her iki yarının da ilk birkaç turu benzer şekilde oynandığı için bu turların istatistikleri nasıl etkilediğini görmek mühimdi. Verileri görselleştirdiğimizde karşılaşmanın yarısındaki kredi sıfırlamasının ne kadar önemli olduğunu daha net gördük.
Karşılaşmanın yarısında gerçekleşen sıfırlama ve ikinci yarıya başlanılan skoru da hesaba katarak gerçekteki oyun çevirme oranına bakalım. Verilere göre oyun çevirme olasılığı T.E.B. olarak tanımladığımız (yarıyı başlatan tabanca turu, devamında gelen ekonomi turu ve/veya bonus gelir turu) turlarda takımların gösterdikleri performansa göre epey büyük bir artış ya da azalma gösteriyor.
Bu grafiğe baktığımızda 25 milyondan fazla rekabetçi karşılaşma içinde 3-9 geride olan takımların üç T.E.B. turunu da kaybettikten sonra karşılaşmaların yalnızca %0,33'ünü kazanabildiğini görüyoruz. Öte yandan 3-9 geride olan takımlar T.E.B. turlarını kazandıkları karşılaşmaların %36,33'ünü kazanıyor ve skorlarını 6-9'a büyük bir ekonomik avantajla getiriyorlar. Bu da devre arasına 3-9 geride girdikten sonraki ilk 3 turu kazanan takımların bu karşılaşmaların 3'te 1'inden fazlasını kazandıklarını gösteriyor. Üstelik T.E.B. turlarının kaybedildiği karşılaşmalara kıyasla 100 kat daha yüksek bir kazanma şansına sahip oluyorlar.
Şimdi önümüzde düşündüğümüzden daha normal bir görüntü oluştu. Bu istatistikleri aklımızda tutarak daha iyi öngörülerde bulunabiliriz
T.E.B'e Önem Vermek
Tüm bunlara yalnızca istatistik perspektifinden bakıldığında her şey net görünüyor. Ancak istatistikçilerin işi tam olarak bu değil. Verileri anlamlandırmanın ötesinde işin içine bağlam katmak da mühim. İşte bu yüzden İstatistik Ekibimiz yine matematiğin sihrini kullanarak harita, saldıran/savunan taraf ve devre arası skoru gibi unsurların hesaba katıldığı öngörülerde bulundu.
Öngörülen oyun çevirme oranlarıyla gerçekteki oyun çevirme oranları arasındaki kıyaslamalar devre arası kredi sıfırlamasının oldukça ciddi bir etkisi olduğunu ortaya koyuyor. Oyun çevirmek isteyen takımlar için T.E.B. turları büyük öneme sahip.
Örneğin 3-9 geride olan bir takımın karşılaşmayı kazanma ya da uzatmalara götürme olasılığının %11,18 olduğunu söylemiştik. Ancak bu takım tüm T.E.B. turlarını kazandığı karşılaşmaların %Z+28,91'inde zafere ulaşıyor (Z= Devre arasından sonrası için öngörülen kazanma oranı). Öte yandan yine bu takımın üç T.E.B. turunu da kaybetmesi halinde kazanma oranı %Z-7'ye düşüyor.
Yani T.E.B. turları kazanıldığında 3'te 1 olan oyun çevirme şansı, bu turlar kaybedildiğinde 300'de 1'e geriliyor.
E Şimdi 9-3 Laneti Gerçek mi Değil mi?
Cevap: Biraz karmaşık.
Eğer 9-3'ün otomatik olarak yenilgiye neden olduğunu düşünen oyunculardansanız işin o yönünü çürütmüş olabiliriz. Ama 9-3 skorunda anormal bir şeyler olduğunu kastediyorsanız haklı olma ihtimaliniz var.
İstatistiklere bakıldığında 3-9 geride olan bir takımın önde olan takıma göre genel kazanma şansının daha düşük olduğu kesin (hatta 4-8'den de daha düşük). Ancak birkaç ince detay da var.
İkinci grafikte gördüğümüz gibi gerçekteki 9-3 skor eğilimleri öngörülenden ve grafikteki diğer skorlardan biraz farklı. Yani karşılaşmanın yarısında 9-3'e ulaştığınızda bir şeyler oluyor. Ama ne?
Önde olan takım ürküyor mu? Geride olan takım motive mi oluyor? Tamamen ekonomiyle mi alakalı?
Son sözü baş araştırmacımız Ash "Riot Kona" Garrett'a vermek istedik.
"Şahsen 9-3'ün oyuncuların oyun kaybetmesine neden olan bir şey olduğunu düşünmüyorum. Bunun daha çok 9-3'ün önde olan oyunculara verdiği aşırı özgüvenden kaynaklandığını düşünüyorum. Oluşturduğumuz öngörülere göre 9-3 skoru dengeli bir şekilde eşleştirilmiş takımlar arasında nadir görülen bir durum değil. Önde olan takımların aslında mevcut olmayan bir yetenek farkı gördüğü ve biraz fazla rahatladığı, bu sırada geride olan takımların da ekonomik ve zihinsel sıfırlama sonrasında daha iyi hissederek avantajı ellerine aldığı durumlar görüyoruz. Lanet efsanesinin de ufak bir yardımının dokunduğunu söyleyebiliriz."